navigacya |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
A
A TİPİ YATIRIM FONU: Hisse senedi ağırlıklı yatırım fonlarıdır. Portföy değerinin en az yüzde 25'ini devamlı olarak Türk şirketlerinin hisse senedi olarak tutmaları zorunludur.
Açık Piyasa İşlemi: Merkez Bankası’nın para değerinde kararlılık sağlamak amacı ile giriştiği piyasa işlemleridir. Piyasaya hazine bonosu ya da tahvil satarak para hacmini daraltabilir veya alım yaparak genişletebilir.
AKTİF KARLILIK ORANI: Aktiflerde yapılan yatırımın net karlılığını göstermektedir. Bu oranın yüksek olması şirketler için iyidir. Fakat şirketlerin aktif karlılık oranı kadar yapılan yatırımların finansmanından öz kaynak ya da yabancı kaynak kullanıldığı da önemlidir. Bu oran aşağıdaki formülle hesaplanır:
Aktif karlılık Oranı: Net Dönem Kar'ı / Aktif Toplamı
AMORTİSMAN: Bir şirketteki makine, tesis, tesisat gibi taşınır ve tanışmaz malların değerinde belirli bir zaman sonra meydana gelecek değişime (düşüş) amortisman denir. şirketler amortismanı ürünlerinin maliyetlerinin üzerine ekleyerek ya da ilgili yılın giderleri arasına koyarak re alize eder.
Arbitraj: Kısa dönemli fonların yatırıldığı alandan alınıp başka bir alana kaydırılmasıdır.
Atıl Para: Para piyasasının dışına çıkarak kullanılmayan paradır.
ASİT ORANI: Cari oranın konsantre halidir. Dönen varlıklardan daha yavaş nakde çevrilebilen kalemler çıkartılır ve bu şirketin nakit pozisyonuna bakılır. Nakde en hızlı dönüşen kalemler ile yapılan bu likidite ölçüsü aşağıdaki formülle hesaplanabilir:
Hazır Değerler + Menkul Değerler Cüzdanı + Tic. Alacaklar + Diğer Alacaklar / KV Borçlar.
B
Baz Puan: Faiz oranlarındaki değişimi ifade eden bir ölçüm birimidir. noktadan sonraki dördüncü haneye karşılık gelir (0.0001). Örneğin faiz oranının %65.25'den %66.75'e yükselmesi durumunda 150 baz puanlık bir artış söz konusudur.
Bilanço: Bir şirketin dönemsel faaliyetleri sonucu, dönem sonunda hazırladıkları (31 Mart, 30 Haziran, 30 Eylül ve 31 Aralık) ve yayınladıkları tablolardır. Şirketin portresini çizen bu tablolar muhasebe dilinde “t tablosu” olarak adlandırılır.
BLOKAJ: Bir varlığın kullanımına yetkililer tarafından getirilen kısıtlamadır. Böyle bir durumda varlığın gerçek sahibi kendisine ait olan varlığı istediği gibi kullanamaz.
BONO: Hiçbir kayıt veya koşul olmadan bir nakit ödeme vaadini belirten ve nakit gibi tedavül edilen kıymetli evrak türüdür.
BORÇ/ÖZ SERMAYE ORANI: Şirket, işletme sermayesi ve yatırımlarının finansman ihtiyacını diş kaynaklardan mi (borç) yoksa iç kaynaklardan mi (öz sermaye) karşıladığını gösterir. ülkemizde diş kaynak finansmanı genelde içsel kaynaklardan daha yüksek maliyetli olduğu düşünülürse bu oranın düşük olması tercih edilir.
BORÇ DEVİR HIZI: borçların satışların maliyetine oranlanması; şirketin borçlarını ne hızda ödediğini gösterir. Bu oranın düşük olması şirket için o kadar iyidir.
BORÇLANMA ORANI: işletmenin borçlanarak sağladığı yabancı kaynaklar ile, ortakların sağladığı ve faaliyet sonucu yaratılan öz sermaye arasındaki ilişkiyi göstermektedir.
Borçlar Toplamı / öz sermaye formülü ile hesaplanır.
BRÜT KAR MARJI ORANI: işletmenin satışlarının brüt karlılığını göstermektedir. Brüt satış Kari / Net satışlar formülü ile hesaplanır.
BÜTÇE: Gelecekteki belirli bir dönemde gerçekleşmesi düşünülen gelir ve giderlerin karşılıklı listesini içeren cetveldir
Borsa: Sermaye Borsaları, menkul kıymetlerin ticaretinin yapıldığı kurumsal piyasalardır. Bir piyasadır, çünkü menkul kıymetlerin ticaretinin yapıldığı yerlerdir. Kurumsaldır, çünkü kendine özgü kuralları ve standartları vardır. Borsalar, sadece hisse senetleri için değil, başka tür emtiaların (ticari malların) ve enstrümanların da ticaretinin yapıldığı yerlerdir. Örneğin bono ve tahviller genellikle menkul kıymetler borsalarının içerisinde ticareti yapıla geldiği halde, döviz ticareti için döviz borsaları veya mal ticareti için emtia borsaları vardır.
Borsaya Kote Olmak: Borsanın izniyle halka arz edilecek hisse senetlerinin, borsaya kaydedilmesidir. Kote ettirilmemiş senetlerin ticareti olanaklı değildir. Kote olmuş senet, ilgili borsada tanındığını ve alım/satımının yapılmasına izin verildiği anlamına gelir. Hisse senetlerinin ticaretinin yapıldığı bir piyasa olan her borsanın kendine özgü kuralları vardır.
Büyüme: Ülke ekonomisinde işgücünün çoğalması, üretim araçları ve GSMH’nin artması vb. genel verilerin yükselmesidir. Büyümede ekonominin fiziksel olarak gövdesel genişliğe uğramasıdır.
C, Ç
Cari Kur: Gerçek kur. Döviz piyasasında günlük olarak döviz alım, satım işlemleriyle oluşur.
Cari Varlıklar: Satılabilir pay senedi ve tahviller, alacaklar, stoklar, kasa ve öteki döner varlıklardın oluşan bütün.
Çapraz Kur: Bir ulusal paranın dışında iki yabancı paranın birbiri karşısındaki değiştirilme oranıdır.
CİRO: şirketler için kullanılması durumunda o şirketin iş hacmini ifade eder.
D
Deflasyon: Enflasyonun tersi. Genel fiyat düzeyleri düşerken ulusal gelir, üretim ve istihdamın da düşmesidir.
Destek seviyesi: Fiyatların düşerken yoğun alımlar ile karşılaştığı ve daha aşağıya düşmekte zorlandığı seviyedir.
Dezenflasyon: Sert olmayan deflasyonist önlemlerle enflasyonun sınırlandırılmaya çalışılmasıdır.
Devalüasyon: Sabit kur sestemlerinde ödemeler bilançosu açık veren ülkenin hükümetçe alınan bir kararla, ulusal paranın dış satın alma gücünün düşürülmesidir. Bu yolla ithal malları pahalılaşırken yerli malların fiyatı da aşağı çekilmiş olur. İhracatta artış sağlanmasına karşın aynı yabancı para karşılığında daha çok ürünün değiştirilmesi ulusal ekonomi için sömürülmesini anlamındadır.
Dış Borçlanma: Ülkenin kaynaklarına ek bir kaynak sağlamak, döviz olarak yeni ödeme gücü elde etmek gibi amaçlarla ülke dışındaki yabancı hükümet ya da finans kuruluşlarından karşılıklı ya da karşılıksız geri ödemeli kaynak bulunmasıdır. Türkiye’de dış borç kavramı içinde kamu sektörünün yanı sıra, özel kesimin dış borçları da birlikte anılır.
Dış Denge: Bir ekonominin dışalım ve dışsatım sonucunda ödemeler bilançosunun açık verip vermemesidir. Dış denge, milli gelir, döviz kuru ve döviz sınırları değişkenlerine bağlıdır.
Direnç noktası: Borsada, belli bir süreç içinde sürekli bir fiyat artışının yoğun satışlar sonucu durdurulduğu fiyat seviyesini ifade eder.
Döviz: Ulusal para dışındaki tüm yabancı paralar ve bu para cinsinden değer taşıyan menkul değerlere verilen isimdir.
Döviz Borsası: Döviz arz edenlerle döviz talep edenlerin karşılaştıkları, ulusal paraların birbirlerine çevrildikleri standartlaştırılmış piyasalar.
Döviz Kuru: Yabancı paraların ulusal para cinsinden fiyatıdır.
Döviz Tevdiat Hesabı: Yurtiçi ve yurtdışında yerleşik kişilerin, ticari bankalarda açmış oldukları yabancı para cinsinden mevduata verilen isimdir.
DÖNEN VARLIKLAR: şirketin en likit aktiflerini gösterir, yani nakit, nakit benzeri araçlar, alacaklar ve stoklar.
DURAN VARLIKLAR: Şirketin likit olmayan aktiflerini gösterir, yani uzun vadeli alacaklar, iştirakler ve maddi duran varlıklar.
Dünya Bankası: Bretton-Woods Sistemi’nin ortaya çıkardığı Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası’dır. Azgelişmiş ülkelerin kalkınması amacıyla borç para vermek ve sermaye yatırımlarını kolaylaştırmak için kurulmuştur.
E
Enflasyon: Günlük deyimde “genel fiyat seviyesindeki yükselme eğilimi” olarak bilinmesine karşın, ekonomide eğilimin nasıl hesaplanacağı tartışılmaktadır. Devlet İstatistik Enstitüsü’nün her ay açıkladığı Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE) artış oranı enflasyon rakamı olarak belirleniyor. Enflasyon, talep, maliyet, ılımlı ve hiper olarak dörde ayrılabilir.
Eşel Mobil: Ücretli ve maaşlıları, hayat pahalılığı karşısında korumak amacıyla fiyat artışlarıyla doğru orantılı olarak artmasının sağlanmasıdır.
EURO: Maastricht Anlaşması uyarınca, gerekli kriterleri yerine getiren Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin 1999 yılı itibariyle kaydı olarak kullanmaya başladığı para birimi. Daha sonraki dönemde dolaşıma da sürülmesi planlanan bu para birimi Avrupa Birliği'ne üye tüm ülkelerin ortak para birimi haline gelecek.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|